Enerji, enerji yönetimi, sera gazı emisyonları ve katı atık yönetimi konularında kapsamlı deneyime sahibim. Bu kapsamlı deneyim, geniş alanlı olarak sanayi ve binalarda enerji yönetimi, sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve yönetimi, biyogaz tesisleri ve katı atık bertaraf sistemlerinde tasarım, temin, konstrüksiyon, denetim ve doğrulamayı kapsıyor.
1992 yılından bu yana üretim, sistem tasarımı, ısıtma, soğutma, havalandırma ve enerji verimliliğini içine alacak şekilde enerji mühendisliği konusunda, 2005 yılından bu yana taşıma ve bertarafı içine alacak şekilde katı atık yönetimi konusunda, 2010 yılından bu yana sistem tasarımı ve gübre yönetimini içine alacak şekilde özellikle büyük ölçekli biyogaz tesisleri konusunda, ve 2014 yılından bu yana izleme, raporlama ve doğrulamayı içine alacak şekilde sera gazı emisyonlarının yönetimi konusunda her yönüyle ve detaylı odaklanma ile profesyonel ve tarafsız yaklaşımla işletmeler ve yönetimler için çalışmaktayım.
Serbest piyasada geçen 5 yıldan sonra 20 yıldır uluslararası projelerde kıdemli mühendis ve proje yöneticisi olarak görev almaktayım, danışmanlık hizmeti verdiğim kurumlara, işletmelere ve projelere, daima değerlendirmeye açık olarak mühendislik yönü ile her türlü inceleme ve raporlama çalışmaları sunmaktayım.
Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ), Avrupa Birliği, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Alman Kalkınma Bankası (KfW) tarafından yürütülen pek çok projede mühendis, uzman ve proje yöneticisi olarak sorumluluk aldım ve bu alanda çalışmaya devam ediyorum.
Makina mühendisi, sertifikalı enerji yöneticisi (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı), sera gazı baş doğrulayıcısı (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı), European Business Competence Lisansı - Level A, onaylı girişimcilik eğitmeni (KOSGEB)
1992 yılından beri içinde bulunduğum enerji verimliliği ile ilgili çalışmalar ve projelerin bazı çıktılarını bu bölümde bulabilirsiniz.
_______
Biyogaz ile ilgili çalışma, rapor, sunum ve eğitim notlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Biyogaz, biyokütlenin işlenmesi sonucunda elde edilen yanıcı bir gazdır. Biyogaz, yanıcı diğer gazlardan (örneğin doğalgaz) farklı olarak sadece hayvansal veya bitkisel, yani organik hammaddelerden elde edilmektedir: Biyolojik atıklar, gıda sanayii kaynaklı organik atıklar, mısır veya şeker pancarı gibi enerji bitkileri ile hayvan besiciliğinde oluşan hayvansal dışkılar biyogaz tesislerinde substrat olarak kullanılabilir.
Biyokütlenin biyogaz tesisinde işlenmesinin başlıca süreçleri, kullanılan substratların bileşiminden bağımsız olarak şu şekilde tarif edilebilir:
Bakteriler ve başka mikro organizmalar kullanılarak biyogaz tesislerinde biyokütle ayrıştırılır. Bu çok aşamalı fermantasyon sürecinin nihai ürünleri olarak, hava (oksijen) ve ışıktan arındırılmış olan nemli ortamda özellikle metan (% 45-70) ve karbondioksit (% 25-55) oluşur.
Biyogazın enerji olarak kullanılabilirliği öncelikle biyogaz içerisindeki metan oranına bağlıdır. Üretilen biyogaz genelde kombine ısı ve enerji santrallerinde (kojenerasyon), doğrudan lokal çapta kullanılabilen veya elektrik şebekesine verilebilen elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Yanma aşamasında ayrıca oluşan ısının da tesis yakınındaki binalar veya seraların ısıtılmasında, saman kurutulmasında, süt soğutulmasında veya ahırların iklimlendirilmesinde kullanımı mümkündür. İşletme ekonomisi açısından başarılı olabilmek için elde edilen her iki ürünün de (elektrik ve ısı) kapsamlı bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir.
Bir başka ürün ise, yüksek kaliteli tarımsal gübre olarak işletmeci tarafından kullanılabilen ve satılabilen fermantasyon artıklarıdır. Ham haldeki sıvı veya katı çiftlik gübresine kıyasla fermantasyon artıklarının sahip olduğu avantaj, besin maddelerinin bitkiler tarafından daha rahat emilebilmesidir. Ayrıca biyogaz üretim süreci sonucunda elde edilen sıvı gübre, kimyasal bakımdan daha az agresif ve genelde kokusuzdur. Hastalık oluşturucu bakteriler ve yabani bitki tohumları da biyogaz üretimi süreci içerisinde büyük ölçüde yok edilmektedir.
İklim ve Çevre Koruması
Yüksek yoğunluklu tarımsal faaliyetler sonucunda iklime önemli ölçüde zarar veren azot oksit ve metan emisyonları oluşmaktadır. Bunun dışında hayvan yetiştiricliği de birçok ülkede ciddiye alınması gereken “dolaylı” bir çevre sorunu teşkil etmektedir. Çiftlik gübrelerinin tarımda sahip oldukları ekonomik ve ekolojik değere ilişkin bir bilincin var olmadığı yerlerde, sıvı ve katı çiftlik gübreleri çoğu zaman lokal yer üstü sularına (yakınlardaki dere ve nehirlere) veya yakınındaki tarım arazilerine deşarj edilmektedir. Bunun sonucunda ise yer üstü ve yeraltı sularında yüksek azot ve fosfor konsantrasyonları, koku ve hijyen sorunları meydana gelir. Organik artık maddelerinin enerji üretiminde ve tarımsal alanlarda kullanılması sonucunda biyogaz sistemleri, sözü edilen sorunların asgariye indirilmesine katkıda bulunur.
Fosil enerji kaynaklarından üretilen enerjiye kıyasla biyogazdan üretilen enerjinin karbondioksit derecesi prensip olarak nötrdür: Yani açığa çıkan karbondioksit, daha önce bitkilerin atmosferden aldıkları karbondioksit kadardır.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
MRV (İRD) - Sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması
MRV (İRD) deyimi aslen 2007 sonunda yapılan Bali Eylem Planı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı Taslak Görüşmeleri (UNFCCC) sonucunda ortaya çıkmıştır.
Genel hatlarıyla Bali Eylem Planı iklim değişikliğinin önlemesine yönelik faaliyetlerinde – özellikle sera gazlarının salınımlarının azaltılması - “ölçülebilir, raporlanabilir ve doğrulanabilir” bir metodun kullanılması fikri uluslararası görüşmelerde o zamandan beri yer almaya başlamıştır. Buna paralel olarak İRD terimi için ortak bir tanımlama yapılamamış olması ise çoğu zaman yanlış yorumlanmasına sebebiyet vermiştir.
İRD ’nin asıl amacı ulusal platformda sera gazı emisyonlarının belirlenmesi aşamasında şeffaflık sağlanması ve iklim değişikliğinin neden olduğu finansal değişikliklerin daha iyi anlaşılabilmesidir. İRD bilgi ve deneyim birikiminin paylaşılmasına olanak vererek; koyulan hedef ve kriterlerin başarısını ölçme amaçlı da kullanılabilmektedir.
Bu Kılavuz, Yönetmelik ve İ&R Tebliği gereğince Bakanlığa sunulması gereken ve Çevre Bilgi Sisteminde Sera Gazı Emisyonu Takip Uygulaması aracılığı ile İzleme Planının hazırlanmasını kolaylaştırmak için oluşturulmuştur. Bu kılavuz yardımcı doküman, Yönetmelik ve İ&R Tebliği ise aslî dokümanlardır.
Bu kılavuz, Mevzuat gereğince Bakanlığa sunulması gereken ve Çevre Bilgi Sisteminde Sera Gazı Emisyonu Takip Uygulaması aracılığı ile sera gazı emisyonlarının işletmelerce doğru şekilde raporlanmasını kolaylaştırmak için hazırlanmış bir yardımcı dokümandır. Yönetmelik ve İ&R Tebliği ise aslî dokümanlardır.
Bu kılavuz, yalnızca işletmelere yönelik değil, aynı zamanda doğrulayıcı kuruluşlara yönelik olarak hazırlanmıştır. Doğrulama ve Yetkilendirme Tebliği temel alarak Yönetmelikten ve İ&R Tebliğinden faydalanmaktadır. Kılavuzun ana amacı; doğrulama sürecini başından sonuna kadar detaylarıyla birlikte hem işletmelere hem de doğrulayıcı kuruluşlara anlaşılır bir dille anlatmaktır.
Sektörel örnek emisyon hesaplamaları, ilgili onaylanmış izleme planlarındaki ya da bu izleme planlarında tanımlanmış yöntemler ışığında yapılmış olan ölçümlerdeki parametreler temelinde hazırlanmış örneklerdir, gerçek hesaplamalar tesisten tesise farklıdır.
Bu el kitaplarının amacı, işletmelere elektronik izleme planlarını oluştururken kullanacakları Sera Gazı İzleme Sistemini adım adım anlatmak olup bu doküman Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan Yönetmelik ve İ&R Tebliği ile beraber okunmalıdır.
The aim of this report is to present the experiences and lessons learnt during the establishment of a tailor-made MRV system for energy and industry sector related greenhouse gases in Turkey.
Çalışmalar ile ilgili yorumlarınız veya iletmek istediğiniz diğer mesajlarınız için aşağıdaki iletişim formunu kullanabilirsiniz.
Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit (GIZ)
Aziziye Mh. Pak Sk. 1/109
Çankaya, Ankara
bulent@cindil.net
+90 312 466 7056